sahte bonus kafa
ben çok yalnızım.ankaraya geldim bir kaç ay önce, iş hayatına atıldım fakat büro da zaten patronla 5 kişiyiz. ofis dışında hiçbiri ile görüşmüyorum.eskiden gelen 2 arkadaşım var, biri evli diğeri de zaten ev arkadaşım ama çok çok yoğun, yüzünü bile göremiyorum.benim başka arkadaşım da yok. nerden bu
ben çok yalnızım.
ankaraya geldim bir kaç ay önce, iş hayatına atıldım fakat büro da zaten patronla 5 kişiyiz. ofis dışında hiçbiri ile görüşmüyorum.
eskiden gelen 2 arkadaşım var, biri evli diğeri de zaten ev arkadaşım ama çok çok yoğun, yüzünü bile göremiyorum.
benim başka arkadaşım da yok.
nerden bulacam, nasıl yapacam... öğrenci çevremden de kurtulmak istiyorum çünkü yaş farkım artıyor artık.
ben şimdi ne bok yiyecem? nerden arkadaş edinecem. cuma geceleri dışarı çıkıp eğlenmek için falan?
ankaraya geldim bir kaç ay önce, iş hayatına atıldım fakat büro da zaten patronla 5 kişiyiz. ofis dışında hiçbiri ile görüşmüyorum.
eskiden gelen 2 arkadaşım var, biri evli diğeri de zaten ev arkadaşım ama çok çok yoğun, yüzünü bile göremiyorum.
benim başka arkadaşım da yok.
nerden bulacam, nasıl yapacam... öğrenci çevremden de kurtulmak istiyorum çünkü yaş farkım artıyor artık.
ben şimdi ne bok yiyecem? nerden arkadaş edinecem. cuma geceleri dışarı çıkıp eğlenmek için falan?
0
cuma/cumartesi akşamları kuğulu park'tan başlayıp bir süre banklarda çocukları izleyip hayat dolup sonra karşıya geçip d&r'da kitapları kurcalayıp aşağı doğru salınmaya başlayacaksın.
akşam yemeğini cadde üzerindeki cafelerden birinde yeyip golden'da bir iki bira eşliğinde dart oynayıp ordan old mariner'a doğru yollanacaksın. caddedeki ve sokak aralarındaki diğer mekanları da göz ucuyla kontrol ede ede tunus caddesine doğru inip gece yarısı gibi if'te olacaksın.
bu rotayı ilgili saatlerde gezip if'ten sonra hala yalnızsan ya da eve dönerken rehberine bir telefon numarası bile eklememişsen ertesi hafta içki miktarını arttırarak tekrar deneyeceksin. dördüncü haftasonunda da başarısız olursan soyunup meclise doğru koşabilirsin, tunus çıkışında hemen solda kalacak.
akşam yemeğini cadde üzerindeki cafelerden birinde yeyip golden'da bir iki bira eşliğinde dart oynayıp ordan old mariner'a doğru yollanacaksın. caddedeki ve sokak aralarındaki diğer mekanları da göz ucuyla kontrol ede ede tunus caddesine doğru inip gece yarısı gibi if'te olacaksın.
bu rotayı ilgili saatlerde gezip if'ten sonra hala yalnızsan ya da eve dönerken rehberine bir telefon numarası bile eklememişsen ertesi hafta içki miktarını arttırarak tekrar deneyeceksin. dördüncü haftasonunda da başarısız olursan soyunup meclise doğru koşabilirsin, tunus çıkışında hemen solda kalacak.
0
Pembe bir tablo çizmek isterdim, şurada da mutlu bir domuz olur mutlu kampçıları kovalardı, ama bu gerçekçi olmaz. İş güç rutini oturduğunda sosyal hayatın evrimi önce duruyor sonra da sosyal çevren küçülüp çekiyor. Tüm eş dost birer ikişer nikaha koşuyor, evlenen de karanlık maddeye karışıyor zaten. Öğrencilerle de pek anlaşamıyorsun, zaman/yaşam tarzı/belli yaklaşımlar konusunda ortak payda biraz daha zor yakalanıyor, zaten tanışma fırsatını da pek bulamıyorsun. Tüm hayatın ofistekiler ve arada sırada gördüğün ve gördüğünde de uzun süreler boyunca sustuğunuz ahbaplardan ibaret oluyor. Kulüpleri öneren çok oldu ama işe yarayıp yaramadığından emin değilim. Sanılanın aksine kolay sosyalleşen bir toplum değiliz. İngilizcen iyiyse ve evin müsaitse couchsurfing’ten insanları ağırlayabilirsin bak. Yolcularla muhabbet eden hancı gibi takılırsın, farklı insanlar keşfedersin.
0
